CDS Nedir? Kredi Risk Primi Nedir?

CDS (Credit Default Swap – Kredi Risk Primi) bir ülke tarafından alınan kredinin geri ödenmeme riskini ifade eder. Söz konusu risk değeri, kredi talebinde bulunan ülkenin finansal güvenilirliğini anlatır. CDS’in yüksek olması, ülkeler için iflas ve finansal kriz riskinin dikkate alınması gereken bir seviyede olduğunu gösterir.

Her kredinin belli bir ölçüde geri ödenmeme riski vardır. Bu durum, bireysel finansmanların yanı sıra ülkeler tarafından alınan krediler için de geçerlidir. Borcun geri ödenmemesi, alacaklının finansal açıdan zor duruma düşmesine sebep olabilir. CDS primi, bu tür riskleri önlemek için kullanılan bir değerdir. Söz konusu prim, kredi veren ülkelerin varlıklarının geri ödememe durumuna karşı sigortalanması için kullanılır. Bu değer aynı zamanda finansman sağlayıcılarının almayı kabul ettiği risk oranını ifade eder.

“Credit Default Swap” ifadesinin kısaltması olan CDS, bir tür finansal türev ürünüdür ve kredi riskini transfer etmeyi sağlar. İki taraf arasında gerçekleştirilen bir anlaşma olan CDS’de, satıcı taraf, belirli bir şirketin veya ülkenin borcunun ödenmemesi veya temerrüde düşmesi gibi bir durumda alıcıya tazminat ödemeyi taahhüt eder.

CDS risk primi, kredi riskini yansıtan bir maliyettir. Bu prim, CDS sözleşmesinde belirtilen kredi riskine dayanarak hesaplanır. Kredi riski, ilgili şirketin veya ülkenin borçlarının geri ödenmeme olasılığıdır. Kredi riski yükseldikçe, risk primi de artar. Kredi risk primi genellikle bir yıllık bir süre için yüzde cinsinden ifade edilir.

Türkiye CDS, Türkiye’nin kredi riskini ölçmek amacıyla kullanılan bir göstergedir. Türkiye’nin CDS primi, Türk hükümetinin veya Türk şirketlerinin borçlarının geri ödenmeme ihtimalinin piyasa tarafından nasıl değerlendirildiğini yansıtır. Bu değerin yükselmesi, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan güveninde bazı kırılmalar olduğunu veya Türk ekonomisiyle ilgili endişelerin arttığını gösterebilir.

Türkiye’nin güncel ve 5 yıllık CDS değerini bağlantıyı tıklayarak takip edebilirsiniz.

    • CDS risk primi, kredi değerlendirme kuruluşları tarafından hesaplanan bir değerdir. Söz konusu puan hesaplanırken ülkenin genel ekonomik ve siyasi koşulları dikkate alınır. CDS risk hesaplama için kullanılan başlıca parametreler şunlardır.

      • Ülke borcunun gayri safi hasılaya oranı
      • Ülke genelindeki bütçe açığı
      • Piyasa güvenilirliği

      Yukarıdaki maddelerden yola çıkmak gerekirse bir ülkenin CDS puanını belirleyen temel unsur finansal ve siyasi istikrardır. Kırılgan ekonomiye sahip ülkelerde bu puanın yüksek olması normaldir. Kredilerin geri ödenmesini zorlaştıran iç ve dış sorunlar, kredi temerrüt takasının yüksek olmasına sebep olabilir.

CDS yükselmesi, ülkeye yönelen yatırımların azalması anlamına gelir. Risk primi yüksek olan bir ülkeye yatırım yapmak maliyetli olur. Her 100 puan için %1 oranında bir sigorta maliyeti mevcuttur. Örneğin; 300 CDS puanına sahip ülkeye yatırım yapan bir kurumun parasını sigortalamak için bu %3 oranında maliyete girmesi gerekir. Bu maliyetin yükselmesi, uluslararası yatırımların azalmasına sebep olur.

Kredi risk primi yükseltildiğinde ekonominin iyileştirilmesi için önlemlerin alınması gerekir. Söz konusu puanın yüksekliği, ülkedeki ekonominin kırılganlığının işareti olarak kabul edilir. Yukarıda belirtildiği gibi, finansal istikrar sağlandığı zaman CDS puanı doğal olarak düşer. 

Enflasyon, CDS’in yükselmesinin temel sebeplerinden biri olarak kabul edilir. Ülke içi enflasyon, arz ve talep dengesini bozduğu için ekonomik istikrarsızlığa sebep olur. Böyle bir durumda alım gücü düşeceği için yatırımlar doğal olarak azalır. Bu süreçler ise ülkenin kredi ve yatırım açısından riskli bir duruma gelmesine sebep olabilir. Söz konusu etken, Türkiye’nin CDS priminin yüksek olmasının başlıca sebepleri arasındadır.
Kredi risk primi yalnızca iç etkenlere bağlı olarak yükselmez. Arz sorunu yaratan global olaylar da ülkedeki finansal istikrarın sarsılmasına sebep olur. Pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı buna örnek gösterilebilir. Türkiye’yi etkileyen küresel olaylar, bölgeye yapılan yatırımların doğal olarak riskli biçimde tanımlanmasına sebep olmuştur.

    • CDS değeri, bir CDS sözleşmesinin maliyetini temsil eder ve yatırımcılara kredi riskine karşı korunma sağlar. Bu değer yorumlanırken de birtakım faktörler dikkate alınmalıdır:

      Şirket veya Ülkenin Finansal Durumu

      Şirketin veya ülkenin borçluluk düzeyi, finansal performansı, varlık ve gelir durumu gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Daha yüksek borçluluk oranı veya zayıf finansal göstergelere sahip olmak, kredi risk primini artırabilir.

      Piyasa Koşulları

      Ekonomik büyüme, faiz oranları, enflasyon ve piyasa likiditesi gibi faktörler de kredi risk primini etkileyebilir. Örneğin, ekonomik durgunluk veya belirsizlik dönemlerinde kredi risk primleri genellikle yükselir.

      Kredi Derecelendirmesi

      Şirketin veya ülkenin kredi derecelendirme notu, kredi risk priminin hesaplanmasında önemli bir rol oynar. Daha düşük bir kredi derecelendirmesi, yani daha yüksek risk seviyesi, kredi risk primini artırır.

CDS priminin yükselmesi, piyasanın ilgili şirketin veya ülkenin kredi riskinin arttığını düşündüğünü gösterir. Bu, yatırımcıların o şirkete veya ülkeye olan güvenin azaldığını ve borçlarının geri ödenmeme riskinin arttığını düşündüğünü gösterir. Bu durum o şirketlere ya da daha genel olarak ilgili ülkeye olan yatırımcı ilgisini azaltabilir.

Risk priminde yaşanan dalgalanmalar, piyasanın duyarlı olduğunu ve risk algısının hızla değiştiğini gösterebilir.

  • Başta tahviller olmak üzere; hisse senetleri, işletme kredileri ve diğer varlık sınıflarında CDS primlerinin değişimi, piyasa koşullarını ve yatırımcıların risk algısını yansıtabilir.

    • Tahviller: Risk primi, tahvillerle yakından ilişkilidir. Tahvil sahipleri, CDS sözleşmelerine yatırım yaparak tahvillerinin geri ödenmeme riskini hedge etmeyi veya korumayı tercih edebilirler.
    • Hisse Senetleri: Risk primlerinin yükselmesi, hisse senedi piyasasında olumsuz bir etki yaratabilir. Bu durum, bir şirketin kredi riskinin arttığını ve yatırımcı güveninin azaldığını gösterebilir. Sonuç olarak, hisse senedi fiyatları genellikle düşüş eğilimi gösterebilir.
    • İşletme Kredileri: Bir şirketin CDS priminin yükselmesi, şirketin geri ödeme riskinin arttığını ve kredi maliyetlerinin yükselebileceğini gösterebilir.
    • Diğer Varlık Sınıfları: CDS primlerinin yükselmesi, genel olarak finansal piyasalarda risk algısını artırabilir. Bu durum, yatırımcıların güvenli liman varlıklarına yönelmelerine neden olabilir.

    CDS Priminin Yeni Yatırımcılar Üzerindeki Etkileri

    Yeni yatırımcılar, risk primlerini takip ederek piyasadaki risk algısını anlamaya çalışabilir ya da getiri beklentilerini şekillendirebilir. Bu değerin yükselmesi genellikle artan risk ve belirsizlik olarak yorumlanacağı için yeni yatırımcıların iştahını azaltabilir ve daha güvenli varlık sınıflarına yönelmelerine neden olabilir.

    Risk primleri, genellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmeleriyle paralel bir şekilde hareket ettiği için yeni yatırımcılar, bu bilgiyi takip ederek bir varlığın veya borcun kredi riskini anlamaya çalışırlar.

    Yeni yatırımcılar, CDS primlerini kullanarak kredi riskini yönetme stratejileri geliştirebilirler. CDS sözleşmeleri aracılığıyla bir varlık veya borç üzerindeki riski hedgelemek isteyebilirler.

Bist Times

y5.jpg

Giriş Yap

Bist Times ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin